Deniz seyahatinde genelde gezi ve iş amaçlı kullanılan lüks teknelere yat denir. Yat adını verdiğimiz deniz araçları genellikle motor veya hafif yelken gücüyle çalışır. Yatın geleneksel yapı malzemeleri ctp, ahşap, çelik ve alüminyumdur.

​

1.yüzyılda sahneye çıkan yatların doğum yeri aslen Hollanda’dır; Flemenkçe’de “Jaght” olarak adlandırılan ve avcı anlamına gelen yat, ilk olarak İngiltere Kraliyet ailesi tarafından kullanılmıştır ki söz konusu tekne Amsterdam’da üretilmiştir.

​

Hepimizin yakından tanıdığı MV Savarona 28 Mart 1931’de denize açıldığında dünyanın en büyük yatı idi. Şu anda da dünyanın en büyük yatları arasında yer alan Savarona motor gücüyle çalışan yatlara örnek teşkil eder.

​

Zamanın hızla akması ve gelişen teknoloji yata şimdiki popülaritesini kazandırdı. Örneğin yerli ve yabancı turistlere yönelik yat turları turizm ekonomisine önemli katkılar sağlamaya başladı. Ya da Türkiye’deki yat ticareti her geçen gün ekonomiden daha önemli roller çalmaya başladı. Sadece Antalya serbest bölgede 2014 yılı boyunca 27 lüks yat teslimatı yapıldı ki bu da ekonomiye yaklaşık 833 milyon dolarlık bir katkı yarattı.

Öte yandan günümüzde yatın kullanımı kadar imalatı da oldukça dikkat çekmeye başladı.

 

Türk yat ve tekne endüstrisi 2015 tarihli raporuna göre yat ve tekne imalatçısı firma sayısı 370’e, marina ve yat limanı sayısı da 50’ye ulaştı. Tabi İtalya’da 950 üretici 105 marina, İngiltere’de 400 üretici 500 marina ya da ABD’de 1.200 imalatçı 12.000 yat limanı olduğu göz önüne alınırsa daha Türkiye’nin önünde oldukça uzun bir yol olduğu aşikar.